Suyun Vücuda Sağladığı 10 Fayda
Su, hayatımızın olmazsa olmazı! Öyle ki, su içmeden sadece 1 hafta ayakta kalabiliyoruz. Sonrasında önemli sağlık sorunlarından hayat kaybına kadar birçok ciddi sonuçla karşı karşıya geliniyor. Peki, niçin vazgeçilmez olduğunu ve sağlığımız üstünde nasıl bir rol oynadığını biliyor musunuz? 

Suyla ilgili merak edilenleri Acıbadem Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Evrim Demirel’e sorduk.

Su hayatın temeli. Çünkü insan vücudunun suya olan ihtiyacı, besine duyulan ihtiyacından çok daha fazla. İnsan vücudu gıda almadan ortalama sekiz haftaya kadar dayanabilirken susuz kaldığında bir hafta bile yaşayamıyor. Vücudumuzun yüzde olarak çok büyük miktarı sudan oluşuyor. Vücuda alınan suyun, terleme, solunum, idrar ve benzeri aktivitelerle günde yaklaşık 2-3 litrelik kısmı kaybediliyor. Normal koşullarda bu kayıp günde ortalama 2-2,5 litre yani 10-12 bardak su tüketerek yerine koyulabiliyor. Ayrıca normal kilonun üzerine çıkılan her 10 kilo için ekstra 1 bardak su tüketilmesi gerekiyor.

Su, vücudun tüm sistemlerinde önemli rol oynuyor. Eklemlerden bağırsaklara, deriden böbreklere kadar her organın suya ihtiyacı var.

İşte Suyun Yararları!
1- Karbonhidrat, protein ve vitamin gibi önemli besin öğelerinin vücut içerisinde gerekli bölgelere ulaşmasına yardımcı oluyor.
2- Hücrelerde ve bağırsaklarda oluşan artık maddelerin böbreklerle taşınıp, daha sonra vücut dışına atılmasına katkıda bulunuyor.
3- Eklemlerin daha kaygan olmasına olanak sağlıyor.
4- Gözlerin, ağzın ve burnun nemli olasını sağlarken derinin nemini kontrol altında tutuyor.
5- Vücut ısısını dengelerken kanı yeterli hacimde tutuyor.
6- Kullanılan ilaçların gerekli olan yerlere ulaşmasını sağladıktan sonra oluşan artık maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı oluyor.
7- İşlevsel yararları dışında günlük yaşamımızda doygunluk hissine çok daha çabuk ulaşmamızı sağlayarak ve iştahı keserek zayıflamayı hızlandırıyor. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme ile birlikte tüketilen su, iyi bir iştah kesici. Özellikle kilo kaybını sağlayan beslenme programlarında öğünlerden önce içilen ikişer bardak su iştahı azaltıyor.
8- Bağırsak hareketlerini hızlandırarak kabızlığı önlüyor.
9- Metabolizmanın da daha iyi çalışmasına yardımcı olarak kilo vermeyi sağlıyor.
10- Zayıflama sırasında yağların yanması ile oluşan artık ürünlerin atılmasına da katkıda bulunuyor.

Susuz Kalmak Vücudu Kurutuyor, Zihni Bozuyor
Yetersiz su içilmesi birçok sağlık sorununu beraberinde getiriyor. Susuz kalan vücut, kendi suyunu tutmaya çalışıyor. Sonuç olarak idrara az çıkılıyor, kan hacmi azalıyor ve tansiyon düşüklüğü görülüyor. Deri, dışkı ve akciğerler ile su kaybı devam ettiği için vücut kuruyor ve sağlığını yitiriyor. Vücuttaki suyun azalması sindirim sistemi bozuklukları, bağırsak sıkışmaları, zihinsel performansta bozulmalar, beden hareketlerinde azalma ve baş ağrılarını beraberinde getiriyor. Hatta uzun süreli susuzluk sonrasında vücuttaki sıvı miktarının yüzde 15’inin kaybedilmesi, komaya ve hatta yaşamın kaybedilmesine bile sebep olabiliyor.

Tuzlu Ayran ve Soda Kaybedilen Suyu Yerine Koyuyor
Bazı özel durumlarda vücudun suya olan ihtiyacı daha da artıyor. Bağırsak enfeksiyonlarında, besin zehirlenmelerinde, ishal ve kusma gibi durumlarda sodyum ve potasyum kayıpları çoğalıyor. Bu kayıpları karşılamak için sıvı tüketiminin daha da artırılması gerekiyor. Bunun dışında aşırı sıcak havalar ve fiziksel aktivitenin fazla olması da ter yolu ile sıvı kaybına neden olduğu için yine su tüketimi artırılmalı. Bu özel durumlarda tuzlu ayran veya sodanın da tüketilmesi kaybedilen suyun daha hızlı yerine konulmasını sağlıyor. Fakat koşulların normal olduğu durumlarda su yerine sürekli aşırı miktarda soda tercih edilmesi gereksiz ve kötü sonuçlar doğurabiliyor. Özellikle yüksek tansiyonu olan kişilerde sodyum oranı yüksek olan soda tüketimi fazla olursa tansiyonda daha da yükselmeler görülebiliyor. Bunun dışında sodyum kısıtlaması bulunan böbrek hastalarında da gereğinden fazla soda tüketimi değerleriniz olumsuz şekilde etkilenmesine neden oluyor.

Hiçbir Sıvı, Yerini Tutamıyor!
Soda ve ayranın dışında çay, kahve ve meyve suyu gibi içecekler de gün içerisinde alınması gereken sıvı miktarının bir kısmını oluşturuyor. Fakat yine bu tarz sıvıların tüketiminin sudan fazla olmaması gerekiyor. Dünyada tek kalorisi ve kafeini olmayan içecek su. Diğer sıvıları sudan daha fazla tüketmek kalori ve kafein fazlasına neden olarak sağlığı olumsuz etkiliyor.

Fazlası da Azı Kadar Zararlı!
Gereğinden fazla su tüketmek de az tüketmek kadar tehlikeli. Normal koşullarda fazla su içilmesi böbreklerin aşırı çalışmasına, vücuttaki sodyum, potasyum ve birçok mineral dengesinin bozulmasına neden oluyor. Bunlara bağlı olarak vücuttaki tüm işlevsel faaliyetler olumsuz bir şekilde etkileniyor. Bu nedenle günde 2-3 litreden fazla su içmemek gerekiyor.

En Popüler Zayıflama (Kilo Verme) Yöntemi Nedir?
En Popüler Zayıflama (Kilo Verme) Yöntemi Nedir?

En Popüler Zayıflama (Kilo Verme) Yöntemi Nedir?
Herkes nasıl zayıflanabilir sorusunun cevabını istiyor. Hem de o kadar çok istiyor ki Amerikalılar zayıflama önerilerini dikkate alarak, zayıflama ürün ve programlarına her yıl 40 milyar dolar harcıyor. İnsanların peşine düştüğü sihirli formülü satan zayıflama kitapları her zaman çok satan diyet listeleri kitapları listesinde baş sıraları tutuyor.
Fakat unutulmamalıdır ki önemli olan kısa değil uzun vadede sağlıklı yiyeceklerle kilo kontrolünü sağlamak, bu düzeni bir yaşam biçimi haline getirmektir. Kısıtlı diyetlerin uzun vadede devam etmesi mümkün olmuyor ve kilo kazanımı kaçınılmaz oluyor bu yüzden her zaman savunduğumuz uzun vadede ve kilo verdikten sonra kilo koruma hedefli bir program.
Bütün sorun kaloride
Diyet işi tamamen denge işi. Yiyeceklerle aldığınızdan daha fazla kalori yakarsanız, kilo verirsiniz fakat aldığınız ve yaktığınız kalori eşit veya aldığınız yaktığınızdan fazla ise kilo alımı kaçınılmaz olur. Bu noktada kalori alımınızı azaltan bir diyet yararlı olur. Kimi insanların genetik yapıları daha çok kaloriyi etkili bir şekilde yakmalarına olanak sağlayabilir ama eninde sonunda niyetiniz kilo vermekse bütün sorun toplam kaloride biter.
Sağlıksız yiyeceklere karşılık sağlıklı yiyecekler
Bazı besinler sağlığınıza yararlıyken, bazıları sağlık açısından zararlıdır. Zayıflamak istemeniz halinde sağlıklı gıda seçimi çok daha büyük bir önem kazanır. Sağlıklı kalmak için yeterli vitamin ve diğer besleyici öğeleri yeterli miktarda içeren yiyecekleri tercih edin, sağlıksız gıdalardan uzak durun.
Egzersizin önemi büyük
Aldığınız kalorilere oranla yaktığınız kaloriyi arttırmak için egzersizin yeri büyük. Unutmayın zayıflama işi %70 beslenme %30 egzersizden ibarettir. Fakat bir yandan aktivite düzeyinizi arttırıp bir yandan da yemekten aldığınız kalorileri çoğaltırsanız, artan egzersize rağmen kilo veremezsiniz. Yaptığınız egzersiz ve spor kilo vermede önemli olan kısa değil uzun vade sizin hemen vücut hatlarınız, beden ve kalçalarınızı şekillendirmese ve sağlıklı bir kiloya kavuşturmasa bile, kanınızdaki iyi huylu kolesterol HDL düzeyini yükseltir, bir çok kronik hastalık riskini minimuma indirir.
Kilo veriyorsunuz ama yağdan mı kastan mı sudan mı kaybediyorsunuz?
Spor yaparken performansın değerlendirilmesi için, vücut yağ ve kas kitlesi ölçümlerinin tespit edilmesi ve belirli aralıklarla değerlendirilmesi önemlidir. Günümüzde Tartı’nın Tanita vücut analiz ekipmanları ile çok kolay bir şekilde bu değerlendirmeyi yapmak mümkündür. Üstelik bu ekipmanlar vücut yağ ve kas kitlesi değerlerinin yanı sıra kişinin beden kitle indeksi, fiziksel aktivite derecesi, günlük alınması gereken kalori miktarı ve metabolizma yaşı gibi birçok değeri de saptayarak hedefe ulaşmak için yol gösterici olmaktadır.
Kilo vermede önemli olan kısa değil uzun vade
Birkaç hafta ya da birkaç aylığına kilo verip sonra bu verdiklerinizi geri almanın, verilen kilolar çok fazla olsa bile, bir yararı olduğuna ilişkin hiçbir kanıt yoktur. Kilo vermenin sağlığa faydasının ancak onu sürdürebilirseniz söz konusu olacağını unutmayın. Zayıflama programlarında hızlıca verilen kilonun geri dönme riskinin de fazla olduğunu biliyoruz. Bu yüzden önemli olan diyeti bir yaşam şekil haline getirmek, uzun vadede hedefe ulaşmak ve uzun vadede hedefi korumak olduğu unutulmamalıdır.
İştahınızı kontrol etmenin yolları
Toplumda baş edilmesi giderek daha büyük bir sorun haline gelen obezite ve aşırı kilolardan kurtulmanın önemli bir yolunun iştahı kontrol altına almak. 

Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer “Uzun süre aç kalarak ya da günde tek öğünle tek yönlü beslenerek gösterilen kilo verme çabaları, iştahla baş edilememesi durumunda boşa gidebilir.” dedi. Tamer iştahla baş etmenin yollarını, “tokluk hissi veren gıdaları tüketmek, kan şekerini dengede tutmak, güne kahvaltı ile başlamak, sıvı tüketimini artırmak ve ara öğünler yemek” olarak sıraladı.

İştahımızın sürekli açık olmasının sebebi alışkanlıklar ya da altta yatan genetik faktörlerden kaynaklanabileceği gibi, iştahı kontrol eden bazı hormonlarımıza da bağlı olabilir. Eğer sürekli yemek yemeye endeksli bir aile ortamında yetiştiyseniz, gün boyu sağlıksız ve aşırı yemek yiyen insanların arasındaysanız, yıllar geçtikçe onlardan biri olabileceğinizi belirten Herbalife Beslenme Danışma Kurulu üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, iştah ile baş etmenin yollarını anlattı.

Genetik olarak diyabete yatkınlık taşıyan ya da ailede metabolik bozukluk hikâyesi olan bir bireyseniz, bu kez de kan şekerinizin düşük olduğu durumlarda bile karaciğerinizin glukoz salgılayarak kilo vermenize engel olduğunu deneyimleyebilirsiniz. Açlık ve tokluk hallerinin devamlılığı pek çok faktörden etkilenmekle beraber, midede salgılanan “ghrelin” hormonu açlıkta artarak yeme isteğini uyarmakta; yağ dokusundan salgılanan “leptin” hormonu ise tokluk hissini artırarak iştahı bastırmaktadır. Kan şekeri düştükçe açlık hissi artmakta, kan şekeri normale dönünce açlık hissi azalmaktadır, ama iştah durumu bunlarla her zaman paralellik göstermeyebilir. Ani kan şekeri iniş çıkışları, “insülin” hormonunun işlevlerini olumsuz etkileyerek daha çok yemek yemeye sevk edebilir, daha çok kilo almanıza yol açabilir.

Tokluk hissi veren besinler tüketin
Yeme isteğinin kontrol edilebilmesi için tokluk hissini daha hızlı ve daha uzun süre sağlayan besinlere yönelmek akıllıca bir seçim olabilir. Ana besin gruplarından proteinler ve posa kaynağı kompleks karbonhidratlar bu anlamda en fazla tokluk hissi veren ve uzun dönemde kilo vermeyi kolaylaştıran besinlerdir. Günlük düzenli protein tüketmek, yeterince ve çeşitli sebze ve meyve yiyerek düzenli ve yeterli lif almak bu anlamda çok yararlı olacaktır.

Kan şekerini dengede tutun
Kan şekerimizi dengeli bir aralıkta tutabilmek için sık sık ama azar azar öğünler planlamak uygun olacaktır. Bu öğünlerde rafine şeker, beyaz ekmek ya da pirinç gibi kan şekerini hızla yükselten gıdalar tüketilirse insülin hormonu da hızla yükselerek yanıt verecek ve sonuçta ani kan şekeri yükselmesinin hemen ardından ani kan şekeri düşüşü gelişerek, kısa sürede yeniden açlık hissedilmeye başlanacaktır. Bunun yerine tam tahıllı ürünleri, sağlıklı pişirilmiş yağsız kırmızı et, balık ve bakliyat grubu besinleri tercih etmek daha uygun olacaktır.

Güne kahvaltı ile başlayın
Günlük programınız mutlaka sağlıklı bir kahvaltı ile başlamalıdır. Her sabah en az 15 gr protein içeren bir kahvaltı ile güne başladığınızda daha enerjik hisseder, kolay konsantre olunabilen ve dinç bir gün geçirir, daha uzun süre tok kalır, şekerli gıdalara karşı daha az istek duyarsınız. Buna rağmen tatlı isteği duyuyorsanız bu isteğinizi az yağlı meyveli yoğurt ya da 20-25 gr bitter çikolatayı ağır ağır yiyerek sağlıklı bir şekilde bastırmanız mümkün olur, üstelik her ikisinin de sağlığa ek katkılarını unutmamak gerek.

Sıvı tüketimini arttırın
Gün içerisinde acıktıkça sıvı bir şeyler tüketmek iyi gelebilir. Bol su tüketmek, metabolizmanın düzgün çalışması için çok önemlidir, malum motora su koymayı unutursanız motoru yakarsınız! Sadece su değil, gün boyu abartmamak kaydıyla bitki çayları tüketmek, yemeklerde kolalı veya yüksek kalorili içecekler yerine taze sıkılmış meyve sularını tercih etmek de yarar sağlayabilir. Kadınlarda adet öncesi dönemde ya da polikistik over hastalığı denilen hormonal rahatsızlıklarda sık sık gelişen tatlı krizleri de iştahın patlamasına yol açabilir. Yine kadınlarda daha sık görülen duygu durum bozuklukları, özellikle de depresif periyotlar bireyin rahatlayabilmek için sürekli bir şeyler yeme isteği duymasına yol açar. Bu durumların tıbbi tedavilerine ek olarak bol su tüketmek ve düzenli egzersizler yapmak çok faydalı olur. Bu durum hem iştahı dengeler hem de fazla kilolardan daha kolay kurtulmak için avantaj sağlar.

Ara öğünler tüketin
Ara öğünler kan şekerinin zamansız düşmesini engellediği için çok faydalıdır. Bu ara öğünlerde bir avucu geçmeyecek ölçüde kuru yemiş, özellikle badem, ceviz, fındık, kuru kayısı veya erik kurusu atıştırmak; 1 küçük kase meyveli, az yağlı yoğurt tüketmek ya da bir porsiyon meyve yemek hem kan şekerimizi hem de iştahımızı kontrol etmek açısından sağlıklı tercihlerdir.

Zayıflamak için haftada 4 kez spor
Daha sağlıklı, mutlu, kaliteli ve uzun bir yaşam için hangi sporu seçmeli, ne kadar spor yapmalısınız? İşte yanıtlar… 

Uzun yaşamak, hayatı zinde, kaliteli, nitelikli geçirmek istiyorsanız spor yapıyor olmalısınız ya da en yakın zamanda spora başlamalısınız! Fiziksel görünüşünüzü güzelleştirmek ve zindelik sağlamak için yarışmalara katılacak profesyonellikte sporcu olmak zorunda da değilsiniz.

"Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme" bütünü kas gücünü, dayanıklılığı, koordinasyonu artırıp, kardiyovasküler uyumu sağlar, şişmanlık riskini azaltır, daha mutlu ve stressiz bireyler yaratır.
Doğru kilo kaybı yağ kaybıdır; bunun için vücudun "çalışan işçileri" olan kas kitlesini artırmalı metabolik faaliyeti yükselterek yağ yakımını hızlandırmalısınız. Bunun en temel yolu da diyet programları için her zaman söylediğimiz "kişiye özel" ilkesinin spor programları için de uygulanmasından geçmektedir. Kendi vücudunuza, yaşam şartlarınıza ve isteğinize uygun bir spor seçip o sporu yapmayı sürdürmelisiniz.

Kısırlığa yol açabilir!

Son çalışmalar kadınların son yıllarda uyguladıkları ağır diyet ve sporla bünyelerindeki yağ oranını tükenmeye yakın hale getirdiklerini, bunun da kısırlığa giden sonuçlara neden olabileceğini, hamile kalmakta zorlanabileceklerini göstermiştir.

Dikkat edilmesi gereken en kritik nokta, harcanan eforun şiddeti, yani yoğunluğudur. Spor hekimi efor testiyle egzersiz nabzını belirleyebilir. Eforunuzun yoğunluğu, egzersiz yaparken ıslık çalmanızın veya yanınızdakilerle konuşmanızın mümkün olacağı bir şiddette olmalıdır. Ayrıca, egzersiz yoğunluğu çok hafif de olmamalı, ter atılmalıdır.

Nasıl ve ne kadar?

Uzmanlar kilo kontrolü için haftada en az 2, kilo kaybı içinde haftada en az 4 kez spor yapmayı öneriyor. Spor öncesi ne çok aç, ne de tok olmalısınız. Sıvı alımını takip etmelisiniz.

Egzersiz konusunda kendinizi test edin

1. Haftada kaç kez spor yapıyorsunuz?
a. Hiç
b. Haftada 1 veya 2 kez
c. Haftada 3-4 kez
d. Haftada 5 veya daha fazla

2. Bir günde spor yapmak amacıyla ortalama kaç dakika hareket ediyorsunuz…
a. 10 dakikadan az
b. 10-20 dakika
c. 20-30 dakika
d. 30 dakika veya daha fazla

3. Spor yaparken ya da ağır bir aktivite sonrasında kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
a. Pek hareketli sayılmam.
b. Nefesim kesilmez, terlemem.
c. Normalden hızlı nefes alırım.
d. Normalden çok daha hızlı nefes alırım, terlerim.

A'lar çoğunluktaysa:
Sağlığınızı ciddi şekilde riske atıyorsunuz. Az hareket bile hareketsizlikten iyidir. Azar azar başlayın, performansınız yükseldikçe yaptığınız aktiviteyi artırın.

B'ler çoğunluktaysa:
Fena değil. Az da olsa hareket ediyorsunuz. Fayda sağlamak için biraz daha aktif olmalısınız. 10 dakikalık aktivitelerle başlayıp, birkaç hafta içinde bunu günlük 30 dakikaya, daha sonra da 60 dakikaya çıkarmak hedefiniz olmalı.

C'ler çoğunluktaysa:
Düzenli egzersizin faydalarını hissediyor olmalısınız. Haftanın çoğu günü yarım saatlik bir aktiviteniz var. Amacınız bunu artırmak her güne yaymak ve aktivite süresince hafif ısınma hissedip hafif şekilde nefes nefese kalmak olmalıdır.

D'ler çoğunluktaysa:
Süpersiniz! Aktivite süresince ciddi ısı artışı hissediyor, nefes nefese kalıyorsunuz. Egzersizin sağlığınız açısından faydalarını görmeye başlamış olmalısınız. Eğer performansınızdan memnunsanız bu seviyede tutmak için çalışın, artırmak niyetindeyseniz bir egzersiz uzmanı eşliğinde çalışın.

Pazartesi Diyetlerinin Ömrü Kısa!
Pazartesi gelmeden; gazeteden, dergiden, internetten, beslenme uzmanına giden bir arkadaştan alınan diyet listesi buzdolabına asılıyor ve pazartesi diyete start veriliyor. Peki ya sonra? Birkaç gün sonra, yiyeceklerin dayanılmaz cazibesi galip geliyor ve aynı beslenme yanlışlarına devam ediliyor. 

Kilo verilemediği gibi terazideki sayılar her geçen gün artmaya devam ediyor ta ki yeni bir pazartesi gününe kadar… Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Küçük, zayıflama diyetine başvuranların öncelikle kararlı olması gerektiğini, beslenme biçimlerini radikal bir şekilde birdenbire değiştirmek yerine küçük değişikliklerle sürdürmenin kilo vermede daha etkili olacağını vurguladı.

Dyt. Elif Küçük, her pazartesi diyete başlayan kadınların kendilerini kandırmalarına neden olan 10 avuntu hakkında bilgi verirken, zayıflama sürecinde uygulanacak doğru stratejileri de anlattı:

1- Bugün kaçamak yaptım yarın toparlarım:
Her yapılan kaçamağın ardından çokça söylediğimiz cümlelerden birisi de budur. Ufak kaçamaklar bizim tüm gün boyunca kaçamak yapacağımız anlamına gelmez. Bir öğünde daha yüksek kalorili besinler tükettiysek daha sonraki öğünlerde toparlayabiliriz. Her kaçamak için ‘nasıl olsa bugün düzensiz beslendim yarın daha düşük kalorili beslenmeliyim’ mantığına yol açacağından, bir an önce bu düşünceden uzaklaşmakta yarar var. Gün içerisinde tek bir kaçamakla günümüzü atlatabiliriz. Fazlası her zaman zararlıdır.

2- Bol kahve içerim, kahve zayıflatır:
Kahve içinde bulunan kafein maddesi nedeniyle metabolizmayı hızlandırır. Ama bu hızlandırıcı etkiye sahip olması, kahvenin harcamamız gereken toplam enerjiyi artıracağı anlamına gelmez. ‘Nasıl olsa kahve içiyorum zararı olmaz’düşüncesi de yanlıştır. Kahveyi şekerli ve bol kremalı tercih etmeniz gün içerisinde aşırı kalori almanıza neden olacaktır. Kahve içerken süt yerine kullanılan süt tozları, krema ve aromalar kahveler için pek de masum tercihler olmayacaktır. Ancak günde 1 fincan şekersiz bir Türk kahvesi veya şekersiz light süt ile yapılmış bir neskafe daha iyi bir alternatif. Kahvenin, hiçbir zaman zayıflatmayacağı unutulmamalıdır.

3- Sabah limonlu su içerim yağlarım erir:
Günlük su tüketimi metabolizmamızın hızlandırılmasına yardımcı olacaktır. Su içmekte zorlanıyorsak değişiklik yaparak limonlu suyu tercih edebilirsiniz. Fakat limon asitli bir meyve olduğu için yağları yakar düşüncesi yanlıştır. Günlük gereken kaloriden daha fazlasını almanıza, limonlu su içerek zayıflarım yanılgına kapılmayın. Sabahları sıcak veya limonlu suyun zayıflama üzerine etkisi yoktur.

4- Büyük beden kıyafetler kusurlarımı kapatır:
Evet, büyük beden her zaman kusurlarımızı kapatır. Ancak büyük beden giymenin riskleri de var; aldığınız kiloların farkında olmazsınız ve her seferinde daha büyük bedenler tercih ederek bedeninizi gizleme gereği duyarsınız. Oysa bedenimizi başkalarından gizlemek yerine öncelikle farkına varmalıyız. Böylece fazla kiloları fark ederek zayıflama kararının ilk adımını atabilirsiniz.

5- Annem, teyzem de kiloluydu, ben de öyleyim:
Genetik özellikler, pek çok sağlık sorununda olduğu gibi obezite de etkili. Ailenin diğer fertlerinin kilolu olması kendinizi onlara benzeterek rahatlamanıza yol açabilir. Ancak bazen genetik her şey değildir! Çevresel faktörlerin, beslenme ve yaşam alışkanlıklarının da büyük önemi var. ‘ Annem de kiloluydu deyip ne yaparsam yapayım ben de alırım’ diye düşünmek yerine, onlar gibi olmamak için kilo almama için neler yapabilirim sorusuna odaklanmanızda yarar var. Yanlış yapılan beslenme ve yaşam alışkanlıklarını bir an önce düzeltmek daha sonraki dönemleri onlar gibi geçirmenizi önleyecektir.

6- Günde bir öğün yerim zayıflarım:
‘Daha az yerim daha az kalori alıp zayıflarım’ düşüncesi çoğu kişinin inandığı ve uyguladığı yanlış bir yöntem. Sık yiyerek düşük kaloriyle zayıflamak doğru bir tercihken, tek öğün beslenerek metabolizmanızı yavaşlatmak kilo almanıza yol açan yanlış bir tercih olacaktır. Az ve sık beslenmeyi hayat biçimi haline getirip bu sistemle zayıflamak mümkündür. Oysa tek öğün beslenmek, vücudun kendini korumak için daha az enerji yakması, bu da zayıflamamanız anlamına gelir. Aksine, kendini koruma modu sayesinde vücut, yağlanmaya meyilli olur.

7- Spor yapıyorum, kebap da yerim tatlı da, bir şey olmaz:
Spor, günlük yakmanız gereken enerjiyi artırarak kilo vermenize veya kilonuzu korumanıza yardımcı olur. Ancak spor yapıyorum diye düzensiz ve fazla kaloriyle beslenmeniz, kilo vermek yerine almanıza yol açar. Yani sporla birlikte de düzenli beslenme şarttır. Bu nedenle sporu tek başına değil, düzenli ve sağlıklı beslenmeyle desteklemelisiniz.

8- Acı biber yerim zayıflarım, kaloriye devam:
Zayıflamak için hiçbir mucizevi besin yoktur. Acı biber de zayıflatmaya yardımcı bir besin değildir. Acının azda olsa metabolizmada hızlandırıcı etkisi vardır. İstediğimiz her besini yiyip acı biberle zayıflamak imkansızdır. Zayıflamanın bir formülü var; aldığınız kalori, harcadığınız kaloriden her zaman az olmalıdır.

9- Yağlarımı aldırırım, zayıflarım:
Besinlerle aldığımız fazla kaloriler vücudunuzda yağ olarak depolanmaktadır. Ancak cerrahi işlemle alınan yağlar tekrar oluşmayacak anlamına gelmiyor. Sonuçta yağ vücutta oluşuyor. Sürekli yağ aldırarak da geçici süre fazlalıklarınızdan kurtulsanız da yaptığınız yanlışları düzeltmediğiniz sürece yağlanmalar devam edecektir.

10- Nasılsa estetik yaptırdım bir daha kilo almam:
Zayıflamayla ilgili yapılan estetik ameliyatları da, yağ aldırma gibi geçici bir çözümdür. Bir daha kilo alınmamasını garanti edemez. Kilolu kişilere her ne işlem yapılırsa yapılsın düzenli beslenmedikçe kişi eski haline hızlı bir şekilde geri dönebilecektir.

Yanlış diyet uygulamaları sağlığı tehdit ediyor
Koç Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Büşra Sağıroğlu hızla kilo vermek için yapılan yanlış diyet ve beslenmenin verilen kiloların ileride alınmasına neden olduğuna dikkat çekiyor. 

Sağıroğlu; "Beslenme konusunda bilgi kirliliği var. Bu yanlış bilgiler insanların beslenme davranışını olumsuz etkiliyor. Kilo vermek için aç kalmak gerekmiyor. Aksine vücudu azar azar ve sık sık doyurarak, hem metabolizma hızlandırılmalı hem de kan şekerinin ani iniş-çıkışlarına engel olunmalı. İnsanlar yanlış diyet uygulamaları ile vücut dengelerini ve psikolojilerini bozuyorlar" dedi.

Yaz mevsiminin gelmesi ile birlikte kısa sürede hızlı kilo vermek isteyenler, uyguladıkları çeşitli diyetlerle farkında olmadan sağlığını tehlikeye atabiliyor. Günümüzde yanlış beslenme bilgileri ve bilimsellikten çok uzak olan düşük enerjili şok diyetler insan sağlığını olumsuz etkilemekle kalmayıp hatta ölümlere bile sebep olabilir.

Beslenme konusunda bir bilgi kirliliği mevcut. Bu yanlış bilgiler insanların beslenme davranışını olumsuz etkiliyor. Örneğin; aç karnına limon suyu içtiğinde yağ yakarak zayıflayacağını düşünen insanlara bunun zayıflatmayacağını ama mide tahrişine ve ülsere yol açabileceğini anlatmak gerekiyor.

Birçok hatalı beslenme düşüncelerinden bir diğeri ise kilo vermek için aç kalmak gerektiği düşüncesidir. Kilo vermek için aç kalmak gerekmiyor. Aksine vücudu azar azar ve sık sık doyurarak, hem metabolizma hızlandırılmalı hem de kan şekerinin ani iniş ve çıkışlarına engel olunmalıdır. Uzun süre açlıkta ise vücut, kendini kıtlıkta gibi düşünür ve bir yiyecek tüketiminde onu daha fazla depolamaya meyil gösterir. Bu da aç kalınarak verilen kiloların nasıl fazlasıyla geri alındığının bir açıklamasıdır.

Mucize diyet var mı?
Kilo vermek, sanıldığı gibi vücut için kolay bir süreç olmayıp, hızlı zayıflamak için mucizevi bir formül yoktur. Tek besine dayanan ve çok düşük kalorili diyetlerin mucizevi bir çözüm gibi sunulması ve kısa sürede fazla kilo kaybı sağlaması nedeniyle zayıflamak isteyenlerin tercihi olabiliyor. Şok diyetlerle kısa sürede kilo verilse de kalıcı kilo kontrolü sağlanamayacağı gibi, sürdürülebilirliği de olmadığından verilen kilolar misliyle geri alınıyor.

Yanlış diyetler ruh sağlığını tehdit ediyor!
İnsanlar yanlış diyet uygulamaları ile hem vücut dengelerini hem de psikolojilerini bozuyorlar. Sağlıksız diyetler sonrası yavaşlayan metabolizma sonucunda hızla geri alınan kiloların yarattığı motivasyon kaybı ve kilo verememe kaygısı ile depresif duygular oluşabiliyor.

Uzun süreli diyete uyum konusunda motivasyonunu kaybeden kişi ise aynı şekilde tekrar kısa sürede çözüm alabileceği sağlıksız uygulamalara yönlenebiliyor ve bu durum kısır döngü halini alabiliyor. Bu durumda bir diyetisyen ve ayrıca bir psikologdan yardım alınması büyük önem taşıyor.

Sağlıklı beslenme ve sağlıklı kilo vermenin püf noktaları?
• Sık sık beslenmek, ara öğün yapmak, karbonhidrat, protein ve yağları dengeli şekilde tüketmek ve güne kahvaltıyla başlamak en iyi sağlıklı beslenme yöntemidir. Sağlıklı kilo verebilmek için düzenli sporu da ihmal etmemek gerekiyor.

• Hangi kiloda olursanız olun kilo vermeyi zamana yaymak yani belli bir zaman diliminde belli bir kilodan fazlasını vermemek gerekiyor. Genellikle ayda 2-4 kg civarında kilo kaybı sağlıklı olarak kabul ediliyor.

• Kişiler başka birine ait olan beslenme programlarını kendilerinin de uygulayabileceği yanılgısına düşüyorlar. Her beslenme programı tıpkı parmak izimiz gibi kişiye özel olmalı, kişinin yaşı, boyu, cinsiyeti, aktivite düzeyi, yaşam biçimi, sağlık sorunları gibi faktörler göz önüne alınarak hazırlanmalıdır.

• Unutulmamalı ki, eğer bir diyet programı sizin halsiz, bitkin, soluk benizli, sinirli olmanıza neden oluyorsa sizin için kesinlikle yanlıştır.

Sağlıksız diyetlerin ortaya çıkardığı kötü sonuçlar
• Yağ tüketiminizi tamamen sıfırlarsanız yağda eriyen A, D, E, K vitaminlerinin yetersizliğine neden olursunuz. Belli miktarlarda balık, yağlı tohumlar (badem, fındık, ceviz gibi) ve zeytinyağı tüketerek beslenmenize sağlıklı yağları da ilave edin.

• Protein diyetleri uzun vadede böbrek ve karaciğer üzerine olumsuz etki yapar. Ayrıca kalsiyum emilimini olumsuz etkileyerek, ilerleyen yaşlarda kemik erimelerine zemin hazırlar.
• Yanlış diyet uygulamanın en kötü sonucu, diyeti bıraktığınızda hızla verdiğinizden daha fazla kilo almaktır. Uzun süreli uygulanan düşük kalorili diyetler sonucu iştah patlaması yaşayarak hızlıca kilo almanız kaçınılmaz olacaktır.

• Yağ yakımı olmadan elde edilen kilo kaybı, vücutta sarkmalara neden olabilir. Kastan kaybedilen kilo, yeniden kilo alındığında kas miktarının değil, yağ miktarının artması ile sonuçlanır. Uzun vadede bu şekilde kilo verip almalar kasların güçsüzleşmesine neden olur.
• Kısa sürede kilo vermek için uygulanan tek yönlü beslenme programları ve düşük kalorili diyetler yetersiz besin ögesi alımından dolayı vücutta vitamin ve minerallerin yetersizliklerine ve bunlara bağlı hastalıklara neden olur.

• Uzun süreli uygulanan yanlış diyetler sonrası gerçekten sağlıklı bir diyet programı uygulamaya başlanıldığında, vücut kilo vermeye direnç gösterecektir ve bir süre sonra eskisi kadar kolay kilo verilemeyecektir. Bu nedenle zaman kaybetmeden bir beslenme uzmanından yardım alınmalıdır.

6 Yeni Trend
Bayan Siyah Pantolon Beyaz Tişört Kombini

Hiç hesapta yokken bir anda ortaya çıkan ve hızlı bir şekilde vitrinleri, dolaplarımızı saran trendlerden bu yaz özellikle öne çıkan altı tanesini sizler için inceledim. Belki çoktan hayatınıza kattınız, belki de henüz fırsat bulamadınız ama bu trendler uzun bir süre daha gündemde kalacak.
1- Bu yaz koleksiyonlara baktığımızda en belirgin trendin siyah ve beyaz olduğunu kolaylıkla görebiliyoruz. Onlar, her zaman birbiriyle uyumlu bir çift, zamansız ve yersiz her ortam için uygundur. Günlük hayatta çoğunlukla kullandığımız bu iki rengi yaratıcı ve modern parçalarla kullanarak yeni sezona ait bir görüntü yaratabilirsiniz.

Siyah Tişört ve Beyaz Etek Kombini
Siyah Tişört ve Beyaz Kumaş Pantolon Kombini

2- Oversized ceketli beyaz smokin takımdan, cigarette pantolon takımına, monokrom takımlardan, siyah smokin takımlara kadar pantolon - ceket ikilisini podyumlarda bol bol gördük. İster günlük ister ofise giderken kullanabileceğiniz bu takımları hayatınıza sokun.

Bayan Siyah Smokin Takım Elbise
Bayan Cigarette Pantolon
Bayan Oversized Beyaz Ceketli Smokin
Bayan Monokrom Takım Elbise
Bayan Monokrom Takım Elbise

3- Kalem eteklerin büyüsü, giyen kişiyi aynı anda hem hanım hanımcık, hem sofistike, hem de çekici gösterebilmesinde yatıyor. Her gardropta olması gereken parçaların başında gelen kalem etek, bu yaz  koleksiyonların da başrolündeydi. İster yırtmaçlı, ister düz, ister desenli, canlı tonlarda ya da pastel renklerde seçip alın.

Kalem Etek Kombinleri
Kalem Etek Kombinleri
Kalem Etek Kombinleri
Kalem Etek Kombinleri

4- Deri artık vazgeçilmezimiz. Yaz için ceket formundan çıkıp şort ve yelek halini alan deriyi denemek cesaret istiyor ama aynı zamanda kişiye oldukça farklı ve asi bir hava katıyor.

Bayan Deri Şort Kombini
Bayan Deri Şort Kombini
Bayan Deri Şort Kombini
Bayan Deri Yelek Kombini
Bayan Deri Yelek Kombini
Bayan Deri Yelek Kombini

5- Yaz koleksiyonlarında neredeyse bütün tasarımcılar ince, kalın çizgililer, enine, boyuna çizgililer ile bize sezonun en belirgin trendinin çizgi olduğunu söylüyorlar. Çizgili bluzlarınızı, pantolonlarınızı, eteklerinizi, elbiselerinizi gardrobunuzda en görünen yerlere yerleştirmeye başlayabilirsiniz.

Bayan Çizgili Bluz
Bayan Çizgi Desenli Elbise
Bayan Çizgi Desenli Etek

6- Yüksek topuklu ayakkabılardan pek haz etmiyorsanız ama topuklu ayakkabı da olmadan olmaz diyorsanız çok şanslısınız. Çünkü 60'lı yılların küt kısa topukluları geri döndü. Podyumda bir çok kez gördüğümüz bu kısa topuklulardan hemen edinin.

Bayan Küt Kısa Topuklu Ayakkabı
Bayan Küt Kısa Topuklu Ayakkabı
Göbek Bölgesi Yağlarını Eritmek İçin Neler Yapmalı?

Göbek Bölgesi Yağlarını Eritmek İçin Neler Yapmalı?
Karın bölgesi yağları, halk dilinde göbek yağları nasıl erir sorusu tüm kilolu insanların en büyük sorunudur. Karın bölgesindeki yağlanma problemine karşı alınacak önlemler, eritme yöntemleri, egzersiz hareketleri ve kaçınılması gereken hatalar bu haberimizde!
Düz ve sıkı bir karın bölgesi, neredeyse herkesin hayali diyebiliriz. Göbek bölgesi yağlarını eritmenin yollarını arayanlar için konu hakkında birçok uzman önerisini derleyip bir araya getirdik.
Öncelikli olarak göbek bölgesinde yağlanma yapan hatalara bir göz atalım…
Yapılan araştırmalara göre günde iki kutu gazlı içecek tüketenlerin bel ve karın bölgesi, haftada 1 defa gazlı içecek tüketen kişilere oranla iki kat fazla genişliyor. Tatlandırıcılı gazlı içecekleri tercih etmek de bir çözüm oluşturmuyor çünkü bu içeceklerin içinde kullanılan yapay tatlandırıcılar da tıpkı şeker gibi acıkmaya ve yağlanmaya sebep oluyor.
Göbek (Karın) bölgesindeki yağlar, vücuttaki iltihaplarla alakalıdır bu nedenle ne kadar işlenmiş gıda tüketirseniz göbeğinizi eritme şansınız da o kadar düşecek! Bu durumdan kaçınmak için , tam tahıllı yiyecekleri, lifli sebze ve meyveleri tüketmeniz çok önemli. Meyve ve sebzelerin içinde bulunan antioksidan maddeler göbek bölgesi yağlarının en büyük düşmanı!
Vücudunuz gece siz uyurken bile kalori harcıyor ve yediklerinizin sindirimini gerçekleştiriyor. Fakat gece geç saatte yemek yeyerek yattıktan sonra uyku halinde vücudunuz bu işlevini yapmakta zorlanıyor ve bu da göbek bölgenizde yağlanmaya neden oluyor.
Kardiyo egzersizleri son derece faydalı ancak tek başında göbe yağlarını eritmeye yetmiyor. Hem ağırlık hem de kardiyo egzersizlerini bir arada kullanmalısınız. Güçlendirme egzersizleri vücudunuzdaki kas dokusunu arttırır ve kuvvetlendirir, böylece vücudunuz daha fazla yağ yakmaya başlar. Kaslar yağ dokusuna göre daha fazla kalori harcıyor ve vücudunuz daha kaslı olduğunda otomatik olarak gün içerisinde daha fazla kalori harcamaya başlıyorsunuz.
Vücudumuz her yağ tipine aynı reaksiyonu göstermez. Et ve süt ürünlerindeki doymuş yağların tüketimi iç organların yağlanmasında pay sahibi. Diğer yandan , avokado ve zeytinde bulunan tekli doymamış yağlar ve çoklu doymamış yağların bazıları ( omega-3 gibi) vücuttaki iltihaplanmaları yatıştırıcı özelliğe sahip.
Kendinizi rahatlatmak adına tükettiğiniz kalorili yiyeceklere ek olarak, vücudunuzun stres anında salgıladığı kortizol hormonu da vücudunuzda bulunan yağ oranını arttırabilir. Yağ hücrelerinin genişlemesine neden olan yüksek kortizol seviyesinin iç organların yağlanmasına neden olduğu bilimsel bulgular arasında.
Beslenme Koçu Valérie Orsoni düz bir karın için şunları tavsiye ediyor:
Doğru nefes almak hazmı kolaylaştırıyor, stresi uzaklaştırıyor ve karın kaslarının güçlenmesine yardımcı oluyor. Yoga, nefes alışlarınızı düzene sokmanızı sağlıyor. 2-3 dakikalık nefes egzersizleri bir süre sonra farkı hissetmenizi sağlayacak.
Spor, kalori yaktırdığı gibi şişkinliğinde yok olmasını sağlıyor. Yağlardan kurtulmak için her gün mutlaka en az yarım saat spor yapmak gerekiyor. Yürüyüş, bisiklet, yüzme gibi kardiyo egzersizleri tercih etmek avantaj sağlıyor.
Unutmamanız gerekir ki, alkol yağların karın bölgesinde toplanmasına, gazlı içeceklerse karnınızın şişmesine neden oluyor. Ancak su, hem kilo vermeye hem şişkinliğin yok olmasına yardımcı oluyor.
Şimdi de düz bir karına sahip olmaya yardımcı yiyeceklere göz atalım…
Potasyum oranı yüksek olan muz, vücutta karnın şişmesine neden olan sodyum miktarını kontrol altında tutar.
Yoğurt, Karın şişliğine neden olan bakterileri yok eden faydalı bakteriler üretir. Ayrıca vücuttaki insülin miktarını dengede tutmaya yardımcı olur.

Çilek antioksidan içerir. Vücuttaki kan akışını arttırır, kaslara daha fazla oksijen gitmesini sağlarlar. Eğer egzersiz yapmadan önce yoğurt ve çilek tüketirseniz kaslarınız çalışmaya hazır hale gelir.
Günde üç bardak yeşil çay metabolizmanızı güçlendirir ve ekstra 30 kalori yakmanızı sağlar. Ayrıca yağları da eritir.
Egzersiz sırasında yağların yüzde 30 oranında daha hızlı yanmasını sağlar. Yiyeceklerinize bol bol limon sıkabilirsiniz.
Tahıllarda bulunan lifler, vücudunuzun insülin seviyesini dengede tutar. Bu da yağ hücrelerinizin küçülmesini sağlar. Vücudunuz bu tip gıdaları diğer yiyeceklere göre daha yavaş yaktığı için daha geç acıkmanızı sağlarlar.
Peki karın kaslarını çalıştıran hareketler hangileri?
Yerde ayak uçlarınızın ve ellerinizin üzerinde bir sopa gibi düz durarak pozisyon alın. Önce sağ dizinizi sol dirseğinize doğru çekin. Sağ ayağınızı yerine koyup sonra da sol dizinizi sağ dirseğinize değdirmeye çalışın. Seri bir şekilde dizlerinizi çapraz yöne çekerek bu hareketleri tekrar uygulayın. (Tekrar: 2x12)

Sırtınız düz, geriye hafif bir eğim vererek oturun. Ellerinizle bankın ya da sandalyenin yanlarından tutun. Bacaklarınızı dizinize göre 90 derece açıyla bükerek parmak uçlarınızı yere koyun. Vücudunuzun pozisyonunu ve bacaklarınızın açısını bozmadan tek dizinizi yukarı doğru çekin. Dizinizin açısını bozmadan indirip diğerini kaldırın. (Tekrar: 2x12)
Kilo Vermenin 50 Önemli Sırrı

Kilo Vermenin 50 Önemli Sırrı
Malum yaz ayı başlıyor. Bu aylarda herkes kendisine dikkat edip zayıflamanın uğraşını veriyor. Kilo vermek sıkıntılı bir süreçtir. Ama imkansız değildir. Sağlam bir diyet ile sağlıklı kilo vermek herkesin elinde. Bayanlar yaza hazırlanın. Bikinili günler sizleri bekliyor. Ama mücadeleye de hazırlanın. İşte sizlere kilo verme mücadelesinde yardımı dokunacak 50 önemli sırrı açıklıyoruz.
1- Yağ Oranı Yüksek Yiyecekleri Tamamen Unutun
Kendinizi analiz edin ve sıkça yediğiniz, yağ oranı yüksek bir yiyeceği seçin ve onu 40 gün boyunca tamamen unutun. Bu işlem size zor gelecek ama bu süre sonunda o yiyeceğin tadı ağzınızdan silinecektir.
2- Aynı lezzete yakın besinler arasında her zaman daha düşük kalorili olanı seçin
Örnek: Portakal suyu (l fincan 110 kalori) yerine domates suyu (l fincan 45 kalori) için. Yarım bardak vişne suyunu yarım bardak soda ile karıştırdığınızda kalorisi yüzde 50 düşer.
3- Bolca su için. (Bu çok Önemli)
Artık suyu bol içmeye başlamalısınız. Günde en az 8 bardak su içerek işe başlayabilirsiniz. Eğer böyle bir alışkanlığınız yoksa yanınızdan küçük bir su şişesini ayırmayın, su şişesini her gördüğünüzde bir yudumda olsa içmek aklınıza gelecektir.
4- Her türlü sosları unutun
Salatanıza bir miktar lezzet katmak için döktüğünüz soslar kilo almanıza neden olur. Bu nedenle salata sosu yerine biraz baharat ve bir tatlı kaşığı zeytinyağını salatanıza ekleyebilirsiniz.
5- Yemek yedikten sonra yatağa girmeyin
Kilo almak istemiyorsanız özellikle akşam yemeğinin hemen ardından yatma alışkanlığından kurtulun, mümkünse akşam altıdan sonra meyve dışında bir şey yemeyin. Gece atıştırmalarından da kurtulun.
6- Sık yiyin
Kilo vermek isteyenlerin düştüğü yanılgılardan biri de çok sık yemek yemenin kilo verdirmeyeceği inancıdır fakat bu yanlıştır. Çünkü beş altı saatte bir mideyi boş bırakmamak metabolizmanızın hızlı çalışmasına neden olur. Bu nedenle az az ve sık sık yemelisiniz.
7- Süt için
Günde üç ya da dört defa süt ve yoğurt ya da peynir gibi süt ürünlerini tüketen kadınlar, tüketmeyenlere oranla yüzde 70 daha fazla yağ yakarlar. Çünkü kalsiyum metabolizmayı hızlandırırken vücuda daha fazla yağ yakması için komut vermiş olur. Bu ürünlerin light olanları ile zayıflama hızınızı arttırabilirsiniz.
8- İyi bir uyku
Yapılan araştırmalara göre geceleri dört saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla kilo alırlar. Çünkü yorgun bir vücut, normal günde yakılan enerjiyi yakamaz ve metabolizması yavaşlar. Bunun için her gün uykunuzu düzenli almaya dikkat etmelisiniz.
9- Stresi yenin
Stresli bir yaşam kilo almanın önemli nedenlerindendir çünkü stresli olduğunuz dönemlerde vücudunuz stres hormonları salgılar ve bu hormanlar karın bölgesindeki yağ depolanmasını sağlayan hücrelerin büyümesine neden olur. Stresi yenmek için sosyal aktivitelerde bulunmalı, kendinizi rahatlatmalısınız.
10- Hazır yemekleri yemeyin
Hızlı ve çabuk yemek yapmak için aldığınız dondurulmuş gıdalar ya da hazır yemekler içerdikleri katkı maddeleri nedeniyle kilo almanızı hızlandırır. Bu nedenle taze sebzeleri pişirmeyi tercih etmelisiniz.

11- Lifli yiyecekleri tercih edin
Çok lifli besinler doyduğunuz hissini verir ve çabuk acıkmanıza engel olur. Beyaz ekmek yerine kepeklisini, beyaz pirinç yerine esmerini tüketin. Lif oranı yüksek mercimek, kuru fasulye, nohut gibi gıdalara öncelik verin. Elbette sebzeleri unutmayın.
12- Atıştırmayı bırakın
Sürekli olarak farkında olmadan arabanın, telefonla konuşurken veya günlük aktiviteleriniz arasında atıştırıyor musunuz? Vazgeçin.
13- Buzdolabınıza baskın yapın
Bu baskın her zamanki gibi, bir şeyler atıştırmak için olmasın. Buzdolabının kıyısında kösesinde kalmış bol kalorili yiyecekleri atın. Mutfak dolabınızdaki yağlı cipsleri, mısır gevreklerini ve kuru yemişleri atın. Mutfağınızda sizin için kötü olan bütün yiyecekleri, önümüzdeki 30 gün için, belki de ebediyen yasaklayın.
14- Daha çok su ve soda
Alkolün yerine su ve soda içmeye özen gösterin. Vücudunuzdaki yağ parçacıklarının kaybolduğunu göreceksiniz.
15- Çikolata yeme isteğinizi bastırın
Eğer adet öncesi dönemdeyseniz, çikolata yeme isteğinizi kesinlikle engelleyemiyorsanız, küçük mini barlardan alın veya şekersiz, sıcak kakao, yağsız puding kullanın.
16- İşkolik olun
Gelecek ay şirketin yemekhanesine girmeme kararı alın. Kahve ve çay içmek için ya da kendi getirdiğiniz sandviçi yemenin dışında... Şirketteki doğumgünü ve partilerde şerefe kaldırdığınız kadehin içinde soda olsun.
17- Kremayı kesin
Bir sinema yıldızı, içinde krema kelimesi olan hiçbir şeyi yemediğini söylüyor. Kremalı pasta, kremalı çorba gibi. Çünkü o, krema demenin yağ demek olduğunu biliyor. Bunun tek istisnası, yağsız krem peynir demektir.
18- Kalorileri azaltın
Kalorileri azaltmayı bir oyun haline getirin. Bugün yediklerinizin kalori miktarını hesaplayın, yarın bundan 50 kalori düşün. Öbür gün bir 50 kalori daha düşün. Günde 1200 kalorinin altına düşmemeye dikkat edin.
19- Kahvaltı edin
Hiçbir zaman kahvaltıları atlamayın. Yağsız yoğurdun içine muzu dilimleyin. Pişmiş yulafın içine kuru üzüm koyup yemeyi deneyin.
20- Dans edin
Evde müzik dinleyin. Hareketli müzik tercih edin ve eşliğinde dans etmeyi ihmal etmeyin.

21- Asansöre binmeyin
Önünüze gelen her merdiveni egzersiz yapacağınız bir fırsat olarak düşünün, istediğiniz kiloya gelinceye kadar asansöre binmeyi aklınıza bile getirmeyin.
22- Diyet içecekler
Diyet içeceklerden uzak durmalısınız. Bu tür içeceklerin içlerinde yapay tatlandırıcı bulunur. Onlar yerine portakal, elma gibi sağlıklı meyve sularından içmelisiniz. Hem sağlığınız açısından hem de kilo açısından birçok uzman diyet içeceklerin içilmemesini tavsiye ediyor.
23- Yavaş yemek yiyin
Fazla kilolular, hızlı yemek yiyenlerdir. Arkadaşlarınızla veya ailenizle ne zaman yemek yerseniz yiyin, yemeği en son bitiren kişi siz olun.
24- Sıkı gelen giysilerinizi deneyin
Her sabah kalktığınızda ilk işiniz üzerinize dar gelen pantolon veya şortları denemek olsun. Bu yiyeceğinize dikkat etmekte, sizi gün boyu motive edecektir.
25- Hayallerinizi kutulayın
İstediğiniz kiloya indiğinizde yapmayı planladığınız her şeyi hatırlatacak bütün fotoğrafları, reklamları, yazıları kesip bir kutunun içine koyun. Bir şeyler atıştırmak istediğinizde ya da jimnastik yapmaya hevesli olmadığınızda kutuyu açıp bakın.
26- Yatak odasını yiyeceğe kapatın
Eğer sizde pek çoğunuz gibi yatak odası dahil, evin her tarafında atıştırıyorsanız, bunu bir kere daha düşünün. Ne kadar çok yerde yemek yemek için kendinize izin veriyorsanız, o kadar çok yemek yiyorsunuz demektir. Bir süre için yemek saatlerinde, yemek odası dışında diğer yerlerde yemek yemeyi kendinize yasaklayın.
27- Kendinizi ödüllendirin
En çok sahip olmak istediğiniz 5 eşyanın listesini yapın. Her l kilo verdiğinizde ve bunu bir hafta koruduğunuzda, kendinize listedeki bir şeyi satın alın.
28- Tasarruf yapın
Gerçekten ihtiyacınız olmayan bir şeyi ne zaman yemek isterseniz, ona vereceğiniz parayı bir kavanozun içine atın. Birkaç hafta sonra paraların çokluğu size ne kadar çok şey yemediğinizi hatırlatacak ve bu para ile kendinize bir hediye alabileceksiniz.
29- Aşka dair duygularınızı canlı tutun
Tutku, kiloları eritir. İkiniz korkmadan restoranlara gitmeye başlayabilirsiniz. Çünkü, aşıkken kim yiyecekleri düşünebilir ki?
30- Abur cubur yemeyin
Verilecek 2-3 kilo bir yanda, kilolarınıza kilo katacak abur cuburlar diğer yanda ve siz bugüne kadar hiç aç kalmasanız da bunlardan bir türlü uzak kalamadınız. Bütün gün yapacaklarınızı planlayın. Sinemaya gidin, yürüyün, kendinizi bir romanın içine gömün ve şekerleme yapın. Ne yaparsanız yapın, yeter ki buzdolabından uzak durun.
31- Mayonuzu giyin
Yılın hangi mevsimi olursa olsun, özellikle yaza yaklaştığımız şu günlerde her hafta birkaç kez mayonuzu giyerek boy aynasının karşısına geçin. Bu daha fazla egzersiz yapmanız ve hedefe kilitlenmeniz için size ivme kazandırır.
32- Egzersiz yapın
Egzersiz yapmaya vakit ayırmak size zor gelse de kilo vermek için mutlaka hareket etmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Hiçbir şey yapamıyorsanız evdeki duvarlardan yardım alabilirsiniz. 5-10 dakika boyunca kalçanızla duvara çok sert olmadan vurun. Bu kolay ve basit bir egzersiz yöntemidir. Egzersiz yaptığınız sırada televizyon ya da CD'den evde spor yapmanıza yardımcı olacak programlarını izleyebilirsiniz. Böylece neyi, nasıl yapacağınızı bilirsiniz.
33- Ev işleri
Ev işleriyle ne kadar meşgul olursanız o kadar çabuk kilo verirsiniz. Çamaşır, bulaşık, yemek, çocuklarla elinizden geldiğince çok uğraşmaya bakın. Böylece sürekli hareket halinde olursunuz.
34- Porsiyonlarınızı küçültün
Tabağınıza konulan yemeğin hepsini bitirmek kötü bir alışkanlığınızsa bundan kurtulmak için küçük tabaklarda yemek yiyerek işe başlamalısınız. Bu göz kandırmacasıyla büyük tabaklarda yediğinizden daha az yemek yer ve tabağınızdakilerin arkanızdan ağlamamasına da olanak tanırsınız. Ayrıca tabağınıza ne kadar az yemek koyarsanız o kadar az yersiniz.
35- Kahvaltıyı atlamayın
Kahvaltı günün en önemli öğünüdür çünkü uyuduğunuz zaman yavaşlayan metabolizmanız tekrar bir şeyler yiyene kadar eski haline dönemez. Güne kahvaltı ile başlayanlar kahvaltı yapmayanlara oranla çok daha fazla kalori yakarlar. Çünkü kahvaltı kasları çalıştırır ve çalışan kaslar kalori yakılmasını sağlar.
36- Meyve yiyin
Yemek yedikten bir ya da iki saat sonra tekrar acıkıyorsanız atıştırmak için meyve yiyebilirsiniz. Meyve bir sonraki öğüne kadar sizin tok hissetmenizi sağlayacaktır.
37- Etiketleri okuyun
Etiketleri okuma alışkanlığı kazanmalısınız. Hangi ürünün içinde hangi yararlı ve hangi kilo aldırıcı madde var, bunların bilgilerini okursanız daha sağlıklı beslenirsiniz.
38- Kola ve soda gibi asitli içecekleri tüketmekten vazgeçin
Bunun yerine taze sıkılmış meyve sularını içmeye gayret edin. Kırmızı etten uzak durun.
39- Kırmızı et tüketmeyin
Çok fazla kırmızı et tüketmek kilo vermenizi engeller bu nedenle tavuk, balık, hindi gibi beyaz et tüketmeye dikkat edin.
40- Kızartma yerine haşlama
Kızartarak yapılan yemekler yerine haşlanmış, ızgara yapılmış ya da fırında pişmiş yemekleri yemelisiniz.

41- Fast food
Modern çağın yiyeceği olarak kabul edilen hamburger, patates kızartması gibi fast food tarzı yiyecekleri yememelisiniz. Bunlardan uzak kalırsanız daha kolay kilo verirsiniz.
42- Vücudunuzu tanıyın
Hangi yiyeceklerin metabolizmanıza zarar verdiğini hangilerinin hızlandırdığını bilirseniz daha kolay kilo verebilirsiniz.
43- Yemek başlangıcı
Yemeğe çorba ya da salata ile başlamanız açlığınızın bastırılmasını sağlar. Böylece ana yemekten daha az yersiniz. Özellikle sebze çorbaları (domates, brokoli vs.) tok hissetmenizi sağlar.
44- Yemekten sonra
Yemekten sonra tatlı yeme alışkanlığınızın önüne meyve yiyerek geçebilirsiniz böylece tatlı yeme isteğinizi de azaltmış olursunuz.
45- Göz zevkine önem verin
Salata yemeyi sevmiyorsanız kendinize şık bir salata tabağı alın ve salatalarınızı bu tabakta yiyin. Hem göz zevkiniz hem de kilolarınız için daha yararlı olacaktır.
46- Şekeri unutun
Şekerli besinler kan sekerinin kısa sürede artmasına ya da düşmesine neden olur. Bu nedenle tatlı yedikten sonra tekrar tatlı yeme ihtiyacı duyarız. Şekerin fazlası vücutta yağ olarak depolandığı için mümkün olduğunca az tüketilmelidir.
47- Tuzu kesin
Tuz, vücutta su tutulmasına neden olur ve şişkinlik hissi yaratır. Ayrıca tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğundan, sofrada tuz kullanmamak ve pişmiş yemeklere fazladan tuz eklememek gerekir.
48- Dışarıda yemeyin
Restoranlarda ya da ev dışında yenilen yemekler kilo aldırıcı olabilir. Bu nedenle dışarıda yemek zorunda kaldığınız zamanlarda salata ya da ızgara yemekleri yiyin.
49- Alışverişte kendinizi kaybetmeyin
Market alışverişine çıktığınızda aç olmamaya dikkat edin çünkü aç olduğunuzda canınız her şeyi almak ister ve eve geldiğinizde dolabınızın zararlı yiyeceklerle dolduğunu görürsünüz. Böyle bir dolaba karşı koymak ise zordur. Bu nedenle tok bir şekilde sağlıklı yiyecekler almaya ve bir liste yapıp o listeden dışarı çıkmamaya dikkat edin.
50- Sofraya oturun
Yemek vaktinde mutlaka sofraya oturun çünkü ayakta ya da televizyon karşısında yemek yediğinizde doyduğunuzu anlamaz ve daha çok yersiniz.
5+2+1 KURALI

Dünya üzerinde kilo sorununun gittikçe arttığı ve bu konu ile ilgili yetkili kişilerin önlemler almaya çalıştığını biliyoruz. Buna Türkiye’de Sağlık Bakanlığı da elinden geldiğince destek olmaya çalışıyor. Kamu spotları hazırlıyor. İnsanları daha düzenli beslenmeye ve hareketli olmaya davet ediyor. Bir yandan da biz beslenme uzmanları her gün insanları bilinçlendirmeye var gücümüzle devam ediyoruz. Son zamanlarda odamızın kapısını çalan çocuk yaştaki danışan sayımız gittikçe artıyor. 15 yaş altında ve ciddi kilo sorunu yaşayan, daha önce başka diyetisyen arkadaşlarımıza da gitmiş fakat uzun dönem sürdürülemeden yarıda kalmış programları olan bir sürü çocuk danışan. Hata nerde? Bu çocuklar neden başarılı bir program yürütemiyor ve neden kilo alıyor? Sanırım sorun yeterince konunun karşı tarafa anlatılamaması.
Çocuklar yetişkinler gibi 1 adet diyet listesine bağlı kalıp haftalarca aynı özveri ile bu programı yürütemezler, sırası gelir yetişkin insanlar bile diyet yaparken sıkılır, kaçamak yapar, kilo verme hızları yavaşlar. Peki 10 yaşında veya 15 yaşında birisinden bu kadar iradeli olup 1 adet listeyi takip edebilmesini nasıl bekleyebiliriz ki. Peki bu sorunu nasıl çözmeli? Aslında biraz onların dilinden konuşmak gerekiyor. Çocuk gibi düşünmek, çocukça cümleler kurmak gerekiyor. Koca adam cümleleri kurmak hiçbir işe yaramıyor. Aksine karşınızda gözleri dolan bir çocuk yaratıyor. Anne babaların çocuklarına sağlıklı yaşamı anlatmanın en kolay yolu; 5 + 2 + 1 kuralıdır.
5 = Her gün 1 elin parmakları kadar sebze ve meyve yiyelim. Bunu gece dişlerini fırçalamadan yatağa gitmeyelim kuralı gibi çocuklara öğretebiliriz. 2= 1 gün içinde 2 saatten fazla televizyon ve bilgisayarda vakit geçirmeyelim. İstediğimizi izleyebiliriz. Ama toplam süre 2 saat. 1= Her gün mutlaka 1 saat dışarıda oyun oynayalım. Bu oyun yaş gruplarına göre tabi ki değişir. Bisiklet, top, ip, salıncak, park, yüzme, yürüyüş artık aklınıza ne geliyorsa.
Sadece bu kuralı bile çocuklara ve ebeveynlere öğretmek işin yarısından çoğunu çözmemizi sağlıyor.
Çocukları özgür bırakmak ve bazı konuları onlara öğretip bu konularda sorumluluk almalarını beklemek oldukça sağlıklı olacaktır. Neyi niçin yapması gerektiğini anlatmak, bıkmadan her sorusuna cevap vermek, sağlıklı yaşayabilmesi için onlara yol göstermek yapabileceğimiz en doğru şeydir.
Makyajda Yaz Modası
Makyajda Yaz Modası

Merhaba güzel bayanlar, yaz gelince makyaj yapmayı azaltmakta veya daha hafif ürünlere geçiş yapmakta fayda var. Soğuk kış günlerini artık yavaş yavaş geride bıraktığımız ve ısınan havaların etkisine kendimizi bıraktığımız şu günlerde uyguladığımız makyajlarda da, makyaj modasının iyice canlanmaya başladığını farketmişsinizdir. İster gece davetlerinde ister günlük hayatta giydiğimiz kıyafetler kadar yaptığımız makyajın da modaya uygunluğu değerlendirilebilir.
2019 İlkbahar- yaz makyaj modasında öne çıkan iki önemli nokta dudaklar ve gözler. Bu sezon özellikle koyu tonda rujlar çok moda. En çok da bordo. Kırmızı rujlar, biraz daha koyulaşıyor ya bordo ya da vişneçürüğü olarak hayatımıza giriyorlar. Süreceğiniz bordo ruj ile çarpıcı ve havalı bir görünüm elde edebilirsiniz.

Bordo Ruj Modası
Vişne Çürüğü Ruj Modası

Bu yaz makyaj modasında eğer sıcak bir görünüm elde etmek istiyorsanız bronz tonlardaki allıklar dışında başka bir şey kullanmayın. Çünkü bu sezon yılın vazgeçilmezlerinden biri de bronz tonlardaki allıklar. Bu allıkları tüm yüzünüze değil sadece elmacık kemiklerinizin tam üstüne sürmeniz gerektiğini unutmayın.

Bronz Allık Modası
Bronz Allık Modası

Bu sezon göz makyajında tekrar doğallığa dönüyoruz, gözlerin daha doğal görünmesi için de göz kapağına uygulanan aydınlık tonları bol bol kullanıyoruz. Gözlerinizi daha belirgin kılmak istiyorsanız; kirpiklerinizin diplerine kahverengi ya da toprak rengi tonlarını hafifçe uygulayabilirsiniz.

Doğal Göz Far Makyajı Modası
Doğal Göz Far Makyajı Modası

Son yıllarda ortaya çıkan ama moda dünyasını fazlaca değiştiren, yeni alışkanlığımız haline gelen makyaj malzemeleri de BB kremlerdir. Fondöten, kapatıcı ve nemlendirici yüz kremi özelliklerini bir arada bulunduran bu kremleri nereye gitsek görebiliyoruz. Çünkü bu sezon parlak ve ışıltılı ciltler ön planda olacaklar. Yüz hatlarınızı kontörlerle daha belirgin yapan, yüze ağırlık yapmaması ile de transparan bb krem fondötenlerden henüz kullanmadıysanız hemen bir tane alıp deneyin. Güneş kremi özelliği olanlar da ayrıca alınabilir.

BB krem Makyajı Modası
BB krem Makyajı Modası
Yaz Makyajı Modası
Yaz Makyajı Modası
Yaz Makyajı Modası
Yaz Makyajı Modası